- haber almış
- хәбәрдәр
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
muttali — sf., esk., Ar. muṭṭaliˁ Öğrenmiş, haber almış, bilgi edinmiş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller muttali olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haberli olmak — öğrenmiş olmak, haber almış bulunmak En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
haberli — sf. 1) Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan Haberli konuk. 2) zf. Haber vermiş veya almış olarak Biz oraya haberli gittik. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haberli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazmak — 1. yar, ar Kök veya gövdeleri sonuna a ( e) eki almış fiillere gelerek yaklaşma bildiren birleşik fiiller oluşturur Düşeyazmak, öleyazmak. 2. i, ar 1) Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu… … Çağatay Osmanlı Sözlük